1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı

  • g
  • t
  • d
1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı
  • Ehramlar
  • Nil
  • Korfu
  • Abukir
  • El-Ariş-I
  • Yafa
  • Akka
  • El-Ariş-II
  • Heliopolis
  • Miyadiye
  • Rahmanlar
  • Haneke
Antlaşmalar
ayrıca bkz.: Osmanlı-Fransız Savaşları

1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı, Fransız Devrim Savaşları'nda evre.

General Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız ordusunun (Osmanlı toprağı Mısır'a saldırısıyla (1798) başlayan ve Osmanlı İmparatorluğu ile Birinci Fransa Cumhuriyeti arasında 1798-1802 arasında süren savaş Mısır, Filistin, Suriye, Arnavutluk, İyon Adaları, Sicilya ve İtalya anakarası olmak üzere çeşitli cephelerde sürdü. Rusya İmparatorluğu ve Büyük Britanya'yla müttefik olarak savaşan Osmanlı İmparatorluğu savaştan zaferle ayrıldı.

Savaş öncesi

İngiliz General Lord Cornwallis Maisur Kralı Suyltan Tipu'nun iki oğlunu rehine olarak alışı (1792)

Fransız Devrimi'nden (1789) bu yana Avrupa'yı sürekli bir savaş haline sürükleyen Fransız Direktuvar Hükümeti (1795-1799) Napolyon Bonapart komutasında icra edilen İtalya seferinde İtalya'nın kuzeyini ele geçirdi ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'yla 18 Ekim 1797'de imzaladığı[1] Campo Formio Antlaşması'yla toprak kazanımlarını kabul ettirdi. Bu antlaşmayla, Venedik Cumhuriyeti de tarihe karışırken, Fransa bu ülkenin Adriyatik'in doğu yakasındaki topraklarını (Dalmaçya, İyon Adaları, Parga, Preveze, Butrint ve Narda) ilhak ederek Osmanlı İmparatorluğu'yla komşu oldu.

Savaş

Fransa'nın Mısır'a saldırısı (1798)

Napolyon Bonapart'ın 1798 yılındaki harekâtı

1796-1797 arasında İtalya'da Fransa lehine başarılı bir askeri sefer yürütmüş olan General Napolyon Bonapart Venedik Cumhuriyeti'ni de tarihe karıştıran Campo Formio Antlaşması sonrası 1797'de Fransa'ya döndü. Fransız hükümeti (Direktuvar) Şubat 1798'de Büyük Britanya'nın işgalini önerdiyse de, Napolyon Bonapart daha gerçekçi bir askerî harekât olarak (Dışişleri Bakanı Charles Maurice de Talleyrand-Périgord'un da tavsiyesiyle) hükümete, Büyük Britanya'nın Hindistan'a erişiminin engellenmesi hedefiyle, Osmanlı eyaleti Mısır'ın işgalini önerdi. Dışişleri Bakanı Talleyrand, Mısır'ın işgaliyle Süveyş üzerinden Hindistan'da İngilizlerle savaşan Meysor Kralı Tipu Sultan'a yardım ulaştırılabileceği kanaatindeydi.[2]

Bu amaca yönelik olarak Toulon'da 13 hat gemisi, 14 firkete, 40.000 asker ve 10.000 denizci toplandı. İngilizlerin Amiral Nelson komutasındaki Akdeniz donanmasının saldırısına uğramamak için seferi hedefi gizli tutuldu. Napolyon Bonapart komutasında 19 Mayıs 1798'de Toulon'dan ayrılan Fransız donanması 10-12 Haziran'da Malta'yı işgal etti.[3] Ardından Malta'dan ayrılan donanma Mısır kıyılarına ulaştı ve 1 Temmuz 1798'de İskenderiye'ye çıkarma yaptı. Tahliye edilen İskenderiye'yi işgal eden Fransız ordusu 19 Temmuz'da buradan hareketle 21 Temmuz'da Ehramlar Muharebesi'nde zayıf Memlûk atlılarından oluşan Mısır eyalet ordusunu mağlup etti ve 21 Temmuz'da Kahire'yi de işgal etti.[4]

Fransızlar; karadaki bu seri başarılarına mukabil, denizde hezimete uğradılar. Doğu Akdeniz'de seyreden İngiliz donanması İskenderiye'ye Fransız donanmasından önce gelmiş, ancak orada kalmak için Osmanlı İmparatorluğu'na yaptığı teklif reddedilmişti.[5] Fransız donanması İskenderiye'ye çıkarma yaptıktan sonra nakliye, fırkateyn, küçük harp gemilerini İskenderiye limanına, büyük gemilerini (23 parça) ise Ebu Hur kalesi önünde demirledi. Bölgeye gelen İngiliz donanması ile Fransız donanması arasında 1-2 Ağustos 1798'de meydana gelen Ebu Hur Deniz Muharebesi'nde İngilizler Fransız donanmasını neredeyse imha ettiler. Bunun sonucunda, Fransız ordusu İskenderiye çıkarmasından sadece bir hafta sonra donanma desteğinden yoksun karaka karaya kısıldı. Osmanlı Padişahı III. Selim bu zafer üzerine Amiral Nelson'a bir elmaslı sorguç, erlerine de 2.000 altın hediye gönderdi.

Fransızların bu müşkül durumundan bilistifade Kahire'de 20-22 Ekim 1798'de çıkan ayaklanma ise Fransızlarca bastırıldı. Ayaklanma sonucunda 2.000 Fransız ve 5.000 Mısırlı öldü.

Osmanlı-Rus ve Osmanlı-İngiliz ittifakları

İşgal haberi İstanbul'a 27 Temmuz'da Rodos'taki memurlarından gelen raporlar vasıtasıyla ulaştı.[6] 30 Temmuz-2 Eylül arasında Osmanlı başkenti Mısır, Filistin ve Suriye'deki eyaletlerine emirler gönderdi ve 2 Eylül 1798'de Fransa'ya savaş açtı.[7] Osmanlıların Filistin Valisi Cezzar Ahmed Paşa Napolyon Bonapart'ın 28 Ağustos 1798 tarihli mektubunu reddetti.

Fransa'nın bu beklenmedik taarruzu karşısında Osmanlı İmparatorluğu 1536'dan beri müttefiklik ve dostluk ilişkisi içinde olduğu bu devlete savaş açtı. Diğer taraftan da, Rusya İmparatorluğu (28 Temmuz'dan itibaren) ve Büyük Britanya Krallığı'yla ittifak müzakerelerine girişti. Verilen izin üzerine 14 parçadan kurulu Rus Donanması 5 Eylül 1798'de Büyükdere önüne demirledi.[8] Nihayetinde 23 Aralık 1798’de tarihte Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasındaki ilk ittifak anlaşması İstanbul'da imzalandı. Bunu, Büyük Britanya Krallığı'yla 5 Ocak 1799’da imzalanan ittifak anlaşması izledi.

Arnavutluk harekâtı (1798)

Tepedelenli Ali Paşa komutasındaki birliklerin Fransız birliğini mağlup edişi (1799)

Osmanlı-Fransız savaşının başlamasının ardından tarafların çarpıştığı ana cephelerden biri de Arnavutluk oldu. Fransa'nın Campo Formio Antlaşması'yla (1797) tarihe karışan Venedik Cumhuriyeti'nden devraldığı anakaradaki dört limanın (Butrinto, Preveze, Vonitsa ve Parga/Osmanlı kaynaklarında Nevâhir-i Erbaa) ele geçirilmesi için Osmanlı başkenti tarafından Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa görevlendirildi.[9] 1798 Ekim'inde Ali Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri bu dört limanın ilk üçünü zaptetti. Bir Osmanlı-Rus donanmasının bölgeye gelişini duyan Pargalılar da teslim oldular. Bu sayede, Arnavutluk anakarasındaki Fransız mevcudiyeti tamamen temizlenmiş oldu.

Osmanlı-Rus ittifakı ve Akdeniz harekatı (1798-99)

Korfu Kuşatmasının 200. yıldönümü vesilesiyle Rusya'da basılan hatıra pulu

19 Eylül 1798'de Büyükdere'den ayrılan Rus donanması 25 Eylül'de Çanakkale'de Kadir Bey komutasındaki Osmanlı donanmasıyla birleşti.[10] 1 Ekim'de Çanakkale Boğazı'ndan çıkan Osmanlı-Rus donanması 9 Ekim'de ulaştığı Çuha'da Fransız garnizonunun savunduğu Kapsali kalesini 12 Ekim'de ele geçirdi. Buradan Fransa'nın Venedik'ten devraldığı İyon Adaları'na yönelen Osmanlı-Rus donanması 25 Ekim'de Zante'yi, 3 Kasım'da Kefalonya'yı, 14 Kasım'da ise (15 günlük kuşatmanın ardından) Ayamavra'yı zaptetti. Bölgedeki diğer küçük adalar Fiaki ve Paksu'nun da Kasım ortasında teslim olmalarının ardından Osmanlı-Rus donanması Fransızların en büyük garnizonunun (3.000 asker ve 630 top) bulunduğu Korfu'ya yöneldi ve ana kaleyi kuşattı. Bununla birlikte, gerek garnizonun kuvvetli direnişi, gerek kalenin müstahkem konumu gerekse kuşatan birliklerin sayısının azlığı nedeniyle kuşatma kış koşullarının da etkisiyle 1798 sonlarında durakladı. 3 Ocak 1799'da Osmanlı-Rus İttifak Antlaşması'nın imzalanmasıyla Korfu sularına ilave savaş gemileri gönderildiği gibi, Arnavutluk'taki harekâtını başarıyla tamamlayan Tepedelenli Ali Paşa'ya bağlı birliklerin bir bölümü de Korfu'ya çıkarıldı. 1 Mart 1799'da yeniden başlayan taarruz sonucunda 3 Mart'ta Korfu'daki Fransız garnizonu da ağır kayıpların ardından teslim oldu.[11]

İtalya harekâtı (1799)

İyon Adaları'ndaki harekâtı kesin bir zaferle sonuçlandıran Osmanlı-Rus donanması İtalya'daki Fransız mevcudiyetini hedef aldı. Nitekim, 19 Mayıs 1798'de Avusturya'yla bir savunma paktı imzalayan Napoli Krallığı Fransa'ya karşı İkinci Koalisyon'a dahil olmuş, ardından benzer antlaşmaları Rusya (29 Kasım 1798), İngiltere (1 Aralık 1798) ve Osmanlı İmparatorluğu'yla (21 Ocak 1799) imzalamış, ancak 1798 sonu-1799 başında İtalyan anakarasındaki tüm topraklarının Fransa tarafından işgal edilmesini (23 Ocak 1799'da Fransız nüfuzunda Napoli merkezli Partenopean Cumhuriyeti kurulmuştu) müteakip Sicilya'ya sığınan Kral IV. Ferdinand önce Rusya'dan sonra ise Osmanlı İmparatorluğu'ndan askerî destek talep etmişti.

Bu talebin olumlu yanıtlanması üzerine, Osmanlı başkentinin 29 Nisan 1799 tarihli emrine istinaden Korfu'da bulunan Osmanlı donanmasının komutanı Kadir Bey 9 gemiden oluşan Osmanlı-Rus filosunu (7'si Osmanlı gemisi) Otranto ve Brindisi'ye sevketti. 17 Nisan'da Brindisi'yi Fransızlardan temizleyen ele geçiren filo, 14-19 Mayıs arasında Bari, Barletta ve Manfredonia'yı ele geçirdi. Takviye kuvvetlerle kıyıdan içeri yönelen Osmanlı-Rus birliği 21 Mayıs'ta Foggia'yı, 5 Haziran'da Ariano'da Napolili isyancılarla birleştikten sonra ise (denizden İngiliz Amiral Nelson komutasındaki İngiliz donanmasının da yardımıyla) kuşattığı Napoli'yi 22 Haziran'da zaptetti.

Eşzamanlı olarak, 5'i Osmanlı gemilerinden oluşan 11 parçalık Osmanlı-Rus filosu da Fransızların üs olarak kullandığı Ancona'yı 14 Mayıs'ta kuşattı ve kuzeyindeki Pesaro, Fano, Senigallia'yu ele geçirdi (10-18 Haziran). Fransızların karşı taarruzuna karşı Temmuz'da bu kıyılardaki mevcudiyetini pekiştiren Osmanlı-Rus filosu 12 Ağustos'ta Ancona Kuşatması'nı sıkılaştırdı. General Frölich komutasındaki Avusturya kolordusunun da karadan sıkıştırmasıyla Ancona 13 Kasım 1799'da teslim oldu.

Öte yandan, 4 Ağustos'ta Korfu'dan ayrılan Osmanlı-Rus donanması da 14 Ağustos'ta Messina'ya, ardından Palermo'ya demirledi. Ancak, Osmanlı donanması Eylül'de bölgeden ayrılarak Çanakkale Boğazı'na döndü. Kasım sonunda Ancona'dan dönenlerin de ulaşmasıyla Osmanlı donanması bir yılı aşkın bir harekâtın ardından üslerine geri döndü.

Fransa'nın Filistin ve Suriye'ye saldırısı (1799)

Napolyon Bonapart'ın başarısız Akka Kuşatması (1799)

Mısır'daki donanması büyük oranda imha edilen Napolyon Bonapart ise Mısır'daki sıkışık durumdayken, İstanbul'a gönderdiği elçi İngilizler tarafından esir edilince Filistin'e yöneldi. Yaklaşık 25.000 kişilik orduyla 22 Aralık 1798'de Mısır'dan hareket eden Bonapart, 7 Şubat'ta El-Ariş önlerine geldi ve kuşattığı kaleyi 20 Şubat 1799'da ele geçirdi. İleri harekâtını sürdüren Fransız ordusu 25 Şubat'ta Gazze'yi, 7 Mart'ta Yafa'yı işgal etti ve Yafa'da 2.500 esiri öldürerek büyük bir katliam yaptı.[12] Tahliye edilen Hayfa'ya giren Fransız ordusu 19 Mart 1799'da Akka önlerine gelip Cezzar Ahmed Paşa tarafından savunulan kaleyi kuşattılarsa da, 8 Mayıs'ta Osmanlı donanmasının getirdiği 3.000 Nizâm-ı Cedîd askeriyle iyice güçlenen garnizon karşısında 20 Mayıs'a kadar düzenlediği 44 taarruzda 7 ilâ 8.000 kayıp verdikten sonra zorlukla Kahire'ye çekildi.[13]

Mısır Çıkarması (1799)

Cezzar Ahmed Paşa'nın Akka'da kazandığı zafer Fransızların Mısır'dan çıkarılması hedefine yönelik harekâtların öncüsü oldu. Köse Mustafa Paşa komutasındaki 80 ilâ 100 parçalık Osmanlı donanması 16 Temmuz 1799'da İskenderiye'ye çıkarma icra etmeye çalıştıysa da direnişle karşılaştı. Buna mukabil İngiliz donanmasının da desteğiyle 9.000 asker Ebu Hur'a çıkarıldı. 25 Temmuz'daki Ebuhur Muharebesi'nde General Joachim Murat komutasındaki Fransız ordusu bu Osmanlı kuvvetini mağlup etti ve ardından Ebu Hur kalesini geri aldı. Osmanlı kuvvetleri Osmanlı donanmasıyla Ebu Hur'dan çekilerek bu defa Dimyat'a çıkarma yaptıysa da Jean-Antoine Verdier komutasındaki Fransız ordusuna yenilerek taarruz gücünü yitirdi.[14]

Buna mukabil, Sadrazam Yusuf Ziya Paşa asıl Osmanlı ordusuyla Mısır üzerine yürüdüğünü haber alan ve donanmasından mahrum olan Napolyon Bonapart bu geçici başarılara rağmen Mısır'daki işgalini kalıcılaştıramayacağını anladı ve Fransa'ya geri dönüşünü planlamaya başladı. Bir taraftan (Ebu Hur'da esir düşen) Köse Mustafa Paşa aracılığıyla barış müzakereleri yürütüyormuş gibi gözükürken diğer taraftan İngilizlerden Fransa'ya gidecek üç gemi için izin almayı başaran Napolyon 23 Ağustos 1799'da bu gemilerden birine gizlice binerek Mısır'dan kaçmayı başardı. Yerine ise vekil olarak Jean-Baptiste Kléber'i bıraktı.

Mısır Seferi (1799-1800) ve ilk Tahliye Şartnamesi

Ayn Şems Muharebesi (20 Mart 1800)

Yusuf Ziya Paşa komutasındaki 15.000 kişilik Osmanlı ordusu da 3 Haziran 1799'da Üsküdar'dan hareketle 13 Eylül'de 24.000 askere ulaşmış olarak Şam'a vardı. Fransızların Osmanlılarla tek taraflı anlaşarak Mısır'ı (kabul edilmesi güç koşullarla) tahliye etme teklifi Rusya ve İngiltere'yle ittifak anlaşmaları uyarınca reddedildi. Bu de fa İngiliz Amiral Smith'in katılımıyla yapılan müzakerelerde ateşkes koşulları üzerinde neredeyse mutabık kalınmışken, Osmanlı ordusu ileri harekâtını sürdürdü. Osmanlı ordusu 17-21 Aralık 1799'daki kuşatma sonucunda Osmanlı ordusEl-Ariş'i geri aldıktan sonra Yusuf Ziya Paşa mütareke koşullarını kabul etti ve 24 Ocak 1800 tarihinde Tahliye Şartnamesini imzaladı.

Osmanlı ordusu, ağırlıklarını ve ağır toplarını geride bırakarak, Mısır'ı teslim almak üzere harekete geçerken, Fransızlar da Mısır’ı boşaltmak için kuvvetlerini Dimyat, Raşid ve İskenderiye istikametine yönelttiler. Osmanlı Hükümeti, tahliye şartnamesine göre Fransızları taşımak için 45 gemi tedarik ederek İskenderiye’ye gönderdi.[15] Ancak, İngiliz hükümeti Amiral Smith'in önayak olduğu tahliye şartnamesini kabul etmediğini açıkladı. Kahire 12 Mart 1800 tarihinde Osmanlı ordusuna teslim edilecekken bu haberin ulaşması üzerine General Kléber Yusuf Ziya Paşa'dan yürüyüşünü durdurmasını ve şartnameyi kabul etmeleri için İngilizler nezdinde girişimde bulunmasını istedi. Yusuf Ziya Paşa ise ordusunu durdurmayı reddederek Fransızların gemilere binip Mısır'ı terketmelerini talep etti. Bunun üzerine General Kléber tekrar savaşma kararı aldı.

Nasuh Paşa komutasındaki Osmanlı birliğini El-Matrike'de baskına uğratarak burayı ele geçiren Fransız ordusu 20 Mart 1800'de Ayn Şems Muharebesi'nde Osmanlı ordusunu büyük bir yenilgiye uğrattı. Osmanlı ordusu El-Ariş'e çekilirken General Kléber 27 Mart'ta Kahire'ye döndü.

Osmanlı/İngiliz Harekâtı / Mısır Seferi (1800-1801)

İskenderiye'deki Fransız ordusunun İngilizlere teslim oluşu (1801)

Mısır'da sıkışmış Fransa ordusunu tamamen teslim olmaya zorlamak amacıyla Osmanlı-İngiliz İttifakı 1801 yılında karadan ve denizden taarruzu kararlaştırdı. Bu çerçevede, Sadrazam Yusuf Ziya Paşa komutasında 30.000 kişilik Osmanlı ordusu Yafa'da toplanırken, Kaptan-ı derya Küçük Hüseyin Paşa'nın emrinde 6.000 kişilik Osmanlı birliği (Nizâm-ı Cedîd ve Arnavut askerleri) ve 24.000 kişilik İngiliz ordusu (İngiliz, Alman, İsviçreli, Maltalı ve Hint askerlerden müteşekkildi) taarruza hazırlandı. Buna mukabil, Fransa'nın ise Kahire ve İskenderiye'de iyi eğitimli yaklaşık 30.000 askeri bulunmaktaydı.

Sadrazam Yusuf Ziya Paşa 12 Mart 1801'de Yafa'dan El-Ariş'e doğru harekete geçti. Salihiye'deki Fransız birliği kuvvetli tahkimatına rağmen Türk ordusunun taarruzuna dayanamayarak Bilbis'e çekildiyse de, burada da tutunamayarak Kahire'deki ana orduya katıldı. Keza Süveyş'teki Fransız kuvvetleri de ricat yolunun kesilebileceğinden endişelenerek Kahire'ye çekildi.[16] İleri harekâtını sürdüren Yusuf Ziya Paşa 8.000 kişiyle Kahire'den üzerine gelen General Beliard komutasındaki Fransız ordusunu 17 Mayıs 1801'de Haneke Muharebesi'nde büyük bir yenilgiye uğrattı. Türk ordusunun bu zaferi Fransızların Mısır'daki mevcudiyetini sonlandıracak gelişmeler bağlamında en önemli dönüm noktalarından biri oldu.[17] Yenilen Fransız ordusunun Kahire'ye çekilmesi üzerine, Yusuf Ziya Paşa bir taraftan Ebu Hur'a çıkarma yapmış Türk-İngiliz ordusuna Kahire'ye yürümeleri için haber gönderdi, diğer taraftan sevkettiği Halep Beylerbeyi İbrahim Paşa komutasındaki birlikler de Dimyat'ı ele geçirdi.[18]

İngiliz donanması 1801 Ocak ayında Fethiye'ye geldi ve Mart başında ayrılarak İskenderiye önlerine ulaştıysa da, buranın Fransızlarca tahkim edildiğini keşfedince 8 Mart 1801'de Ebu Hur limanına 5.000 asker ve top çıkardı. Ebu Hur'u savunan 500 kişilik Fransız birliği yenilse de, Rahmaniye ve İskenderiye’den sevkedilen 5.000 kişilik Fransız birliği İngiliz kuvvetlerini Madiye tepelerinde durdurmayı başardı.

Ardından Küçük Hüseyin Paşa komutasındaki 70 parçalık Osmanlı donanması da 23 Mart 1801'de Ebu Hur'da Kethüda Hüsrev Ağa komutasında 6.000 asker çıkardı. İngiliz askerleriyle takviyeli Osmanlı kuvvetleri doğuda Raşid üzerine, Türk askerleriyle takviyeli İngiliz kuvvetleri ise batıda İskenderiye üzerine yürüdü. Fransızları geri atan bu birlikler İskenderiye'yi ablukaya aldı.

Eşzamanlı olarak Hüsrev Ağa komutasındaki 6.000 kişilik (İngiliz takviyeli) Osmanlı birliği Miyadiye tepelerinde 5.000 askerlik Fransız birliğini mağlup etti. 19 Nisan 1801'de ise Osmanlı donanması Raşid burnuna yeni bir çıkarma yaptı ve İngiliz kuvvetleriyle birleşerek Raşid'i kuşattı. Dört günlük kuşatmanın ardından karadan ve nehirden şiddetli humbara ateşine dayanamayan Fransız birlikleri teslim oldu. Miyadiye'den güneye ilerleyen Osmanlı-İngiliz birliği (iki İngiliz süvari bölüğü, iki İngiliz piyade alayı, Süleyman Ağa birliği, Halil Ağa birliği ve Ali Ağa birliği) 4 Mayıs'ta Nil kıyısına vardı. 9 Mayıs'ta meydana gelen Rahmaniye Muharebesi'nde Fransız birlikleri mağlup oldu ve 10 Mayıs'ta bağlaşık kuvvetler Rahmaniye'ye girdi. Bu şekilde, İskenderiye'deki Fransız birlikleri kuşatma altında olduğundan, Rahmaniye'deki Fransız birlikleri yenildiğinden Osmanlı-İngiliz ordusunun önünde Kahire'ye kadar engel kalmadı.

13 Haziran 1801'de Hüsrev Ağa komutasındaki Türk birlikleri ile İngiliz kuvveti Nil'in batısından ilerledi ve Nil'in doğusundaki Sadrazam Yusuf Ziya Paşa komutasındaki Osmanlı ordusuyla irtibat kurdu. Nitekim, Yusuf Ziya Paşa Fransızların Kahire'nin kuzeyindeki savunma mevzilerine dayanırken, Hüsrev Ağa ve İngiliz birlikleri de aynı gün İnbabe'yi ele geçirerek Gize'yi kuşattı. Kahire'deki Fransız ordusunun komutanı General Beliard iki taraftan sıkışınca kenti savunamayacağını anladı ve Osmanlı, İngiliz ve Fransız temsilcilerinden oluşan bir kurul toplanarak ateşkes görüşmelerine başladı. 27 Haziran'da varılan şartnameyle Fransız ordusunun Kahire'yi tahliyesinin koşulları belirlendi. 9 Temmuz'da başlanan tahliye işlemi ertesi gün tamamlandı ve Yusuf Ziya Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 11 Temmuz 1801'de Kahire'ye girerek üç yıllık Fransız işgalini sonlandırdı.

Osmanlı-İngiliz ordusu İskenderiye’de kuşattıkları General Menou komutasındaki Fransız ordusunun da Kahire'deki koşullarla tahliyesini teklif ettilerse de, Fransa'dan yardım alabileceği ümidini koruyan General Menou direnmeye karar verdi. Ancak, şiddetli topçu ve humbara ateşiyle hırpalanan Fransız ordusu mecburen kenti tahliye etmeyi kabul etti. 8 Eylül 1801'de İskenderiye'deki Fransız kuvvetleri de kenti boşalttı ve tüm Mısır toprakları üç yıllık savaşın sonucunda mağlup olan Fransızların işgalinden kurtuldu.

Kaynakça

  1. ^ Jones, Colin (2002). The Great Nation: France from Louis XV to Napoleon 1715–99. New York: Columbia University Press (İngilizce)
  2. ^ "Napoleon and Persia: Franco-Persian Relations Under the First Empire", Iradj Amini, Mage (1999), s.12. ISBN 0-934211-58-2.
  3. ^ " A history of Malta during the period of the French and British occupations, 1798–1815", "Chapter VII – Attack and Capture of Malta by the French", William Hardman, Longmans, Green & Co, Londra (1909), s.64
  4. ^ "Naval wars in the Levant, 1559-1853", R.C. Anderson, Princeton University Press (1952), s.357
  5. ^ "Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, 1798-1802 Osmanlı-Fransız Harbi", ATASE Yayınları, Ankara (1987), s.52
  6. ^ "Osmanlı Tarihi", Enver Ziya Karal, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara (1947), c.5, s.82
  7. ^ Başbakanlık Arşivi; Mühimme Defteri, No. 207
  8. ^ "Osmanlı Tarihi", Enver Ziya Karal, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara (1947), c.5, s.99
  9. ^ "İslam Ansiklopedisi, "Tepedelenli Ali Paşa" maddesi, Türk Diyanet Vakfı, İstanbul (2011), c.40, s.477". 31 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2023. 
  10. ^ "Russia's Policy of Rapprochement with the Ottoman Empire in the era of the French Revolutionary and Napoleonic Wars, 1792-1806", Valeriy Morkva, Bilkent Üniversitesi, Ankara (2010), s.152
  11. ^ "Précis des opérations générals de la Division Française du Levant", J.P. Bellaire, Magimel et Humbert, Paris (1805), s.338-344
  12. ^ "Napoleon Against Himself: A Psychobiography", Avner Falk, Pitchstone Publishing (2015), s.185. ISBN 9781939578723
  13. ^ "French Invasion of Egypt, 1798-1801", J. Rickard(2006)
  14. ^ "Cevdet Tarihi"; c. VII. s.59
  15. ^ Başbakanlık Arşivi; Cevdet Tasnifi, Bahriye, 8090
  16. ^ Başbakanlık Arşivi; Mühimme Defteri, No.216, s.78
  17. ^ "İslam Ansiklopedisi, "Yusuf Ziya Paşa" maddesi, Türk Diyanet Vakfı, İstanbul (2013), c.44, s.35". 9 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2022. 
  18. ^ Başbakanlık Arşivi, Cevdet Tasnifi, Askeri No: 43037